denizin güzelliği bazen dubaların ötesindedir
Dışarıdan bile fark edilen bir duyguyla yașıyorsun, gözlerinde atıyor kalbin . Bir şey başarınca kızaran yanakların, en ufak hatada el titreşmesine dönüşüyor. Hayatı dolu dolu “ pardon”lara sığdırıyorsun.
Oysa hiç kimse sana kolay olacak demedi , zor olacağını bilerek çıktın bir çok yola kimse sana “aferin “ demediği için herkesin zorluğunda hemfikir olduğu yollara saptın ve karşında kocaman bir tabela belirdi “ çıkmaz sokaktır,denize çıkmaz “ diye .
Ben oturdum o tabelanın önüne düşündüm ve vardım bir karara : aslında yolları çıkmaza sokan benim döşediğim taşlardı, korkularımı dizdim yollarıma. Siz de başladığınız yeni bir şeyi anlatırken utanır mısınız , sonunu getirememe korkunuzu daha en bașında insanlara hissettirerek meşrulaştır mısınız onu ?
Şimdi kalktım o tabelanın önünden geri dönüyorum geldiğim yolu korkularımdan taşlașan yolu izleyerek . Her attığım adım alay ediyor benimle üstelik yapamadım diye değil yapabilecekken yapmadım diye . Ama sakın geri dönüyor olmam yanıltmasın sizi , üzerini bembeyaz boyaya buladığım tabloyu baştan çizmek isteyișimden tüm bu dönüş hikayesi . Geri döndüm ama bu sefer elimde haritam var , kendi çizdiğim bir harita. Artık tüm çıkmazlar ezberimde ve avucumun içi gibi bildiğim bu sokaklarda bir daha kaybolamam.
Ve değiştim, zemindeyim ama ayaklarım daha sağlam basıyor bu sayede .Belki de şimdi değişme sırası hayat felsefemdedir . Bazen de olmaz diyerek avuttum hep kendimi ,bu sefer böyle oldunun kaçıșı bir dahakine farklı olur inancındaydı. Ama ben artık olmazlarla iyi geçinmek istemiyorum, olmazlarla inatlașmıyorum da . Tek yaptığım “olmaz” ın o acı keskinliğini kırıp “neden olmasın” umuduna sığınmak.
Evet şimdi size soruyorum , dönün ve sorun titreyen ellerinle “neden olmasın “ diye . Ben artık yapabilecekken ortasında bırakıp kaçmak istemiyorum . Pes etmenin verdiği o aciz ruh hali halk yatağa bağlamasın beni , sizi ,bizi . Bir şeye odaklandığınız an daralan nefesin yansıması olan “ off” tan sonra içilen o bir yudum su olmak istiyorum. Çekilen oflardan sonra sığınılan bahane değil, tutunulan azim olmak istiyorum. Ruhunuzu törpülemeyi bırakın, kendi dallarınızı budaklanmak yerine kesmeyin . Denizin güzelliği bazen dubaların ötesindedir , bir nefes alıp tekrar atın kulaçlarınızı. Tekrar , tekrar ve tekrar .. Anahtar deliğinden izlemek yerine , o kapıyı açın ve konfor alanı diye lanse edilen konforsuzluğunuzu kitleyin ardınızda.